Uzağa Özlem
Uyanır uyanmaz, birden esince aklımıza
Dumanı üstünde tüten bir simidi bölüşmek
Veya ukala bir sokak kedisini
Kucağımıza alıp sevme dürtüsü,
Bir sevinci paylaşma arzusu
Uzaklık, bükebilir belimizi.
Ama sıklıkla birlikte yapamıyor olsak da bunları
Varlığın tenime her dokunuşunda
Bilirim ki; mutsuzluk hep ihtimal dışı.
Ama olur a bazen
İstem dışı, elimde olmadan
Benim de herkes gibi yok yere mutsuz olacağım gelir
O vakit, bir kış güneşi girer pencerenden
Sıcaklığı ısıtır içimi, solgun yüzüm aydınlanır
Yine, çok uzakta da olsan geçersin hayalimden
Efkârlısındır, için kararmıştır,
Bir akşamüstü Ankara’dan batıya doğru bakarsın
Ben senin için
”Eski” bir şehirden geç batırırım güneşi
An gelir, hastalanır, yorgan döşek yatarsın
Burada, benim bedenimi kavurur vücudunun ateşi
Sonra bir ıhlamur kaynatır içerim, rahatlarsın
Her fırsatta birlikte olmamıza rağmen
Korkunç derecede can yaksa da, zor olsa da ayrılık
Bilirim ki; sen, bizim için yaşarsın
Benim gibi güler, bizim kadar ağlarsın
Şüphesiz ki; ben senim, sen bensin
O hâlde bırakalım da uzaklık mısralarda kalsın.