Samipaşazade Sezai tarafından kaleme 1888 – 1889 yılları arasında kaleme alınmıştır.
Samipaşazade Sezai Sergüzeşt Konusu
Samipaşazade Sezai’nin Sergüzeşt adlı eserinde ele aldığı konu aynı zamanda Tanzimat edebiyatında en sık ele alınan konulardan olan cariyelik, kölelik ve esarettir.
Devlet otoritesinin zayıfladığı ve uzak eyaletlerde (Arap Yarımadası- Kuzey Afrika) ortaya çıkan kölelik, adam satma gibi olayların artması üzerine kaleme alınmıştır.
Samipaşazade Sezai Sergüzeşt Özet
Kafkasya’da yaşamını sürdüren Dilber, insan tacirleri tarafından kaçırılarak Batum üzerinden Osmanlı topraklarına getirilir. Güzelliği ile tüm dikkatleri üzerine çeken Çerkez kısı Dilber, 40 liraya Mustafa Efendi adındaki birine satılır. Mustafa Efendi’nin karısı tarafından hiç huzur verilmeyen Dilber, bohçasını toplayarak evden kaçar. Sığınacak bir limanı olmayan ve sokak sokak gezen Dilber, yorgunluğa daha fazla dayanamayarak bayılıp bir sokak köşesine dülşer. Ancak onu bulan ihtiyar bir kadın iyileştirdikten sonra sahibine geri teslim eder.
Mustafa Efendi’nin karısı evden kaçtığı için Dilber’e yaptığı eziyetleri daha da artırır. Bu sırada tayini Erzurum’a çıkan Mustafa Efendi, Dilber’i bir başkasına 65 liraya satar. Tam bir insan tüccarı olan bu satıcı onu çok daha iyi bir paraya satmak için eğitir. Çok iyi baktığı Dilber’e şarkı söylemeyi ve çalğı çalmayı öğretir.
Hem güzel, hem de birtakım hünerleri barındıran Dilber’i 150 liraya Moda’da oturan bir zengine satar. Evin oğlu Celal Bey, Paris’te resim dersleri alan bir ressamdır. Güzelliğinden dolayı hayranlık duyduğu Dilber’i çizdiği resimlerde model olarak kullanmaya başlar ve onu şekilden şekile sokar.
Maruz kaldığı bu durum karşısında ağlayan Dilber’i gören Celal bey, onun bu halini de resmetmek ister. Ağlamaktan ve yorgunluktan bitkin düşen Dilber odasında uyuyakaldığı bir anda Celal bey içeri girer ve Dilber’in elinde kendi resmini görür. İlk başta bir anlam veremeyen Celal bey, Dilber’in kendisine aşık olduğunu anlar.
Güzel bir kız olan Dilber’in kendisine aşık olduğunu öğrenen Celal Bey, bir müddet sonra Dilber’e aşık olur ve bir gün ona aşkını ilan eder. Zengin bir adam ve esir bir kız. Celal Bey’in ailesi bu durumu kesin bir dille reddeder. Celal Bey’in annesi bu duruma engel olmak için gizlice Dilber’i başka bir tacire satar. Bunu duyan Celal Bey, üzüntüden hastalanarak yataklara düşer ve yatalak kalır.
Sürekli insan tacirleri tarafından satılan Dilber, en son Mısırlı bir tüccara satılır. Küçük bir harem kuran Mısırlı tüccar Dilber’in kendisine karşı koyması nedeniyle onu hapseder. Gizli gizli Dilber’i seven haremağası ise onun bu durumuna çok üzülür. Gizli bir plan yaparak Dilber’i oradan kaçırıp İstanbul’a giden bir vapura bindirmeyi amaçlar. Ancak planı uygulamaya başladıklarında merdivenlerden düşen ağa hayatını kaybeder.
Artık tüm umutlarını kaybeden Dilber, kendini Nil Nehri’ne bırakarak intihar eder.