Menü
içinde ,

Saatleri Ayarlama Enstitüsü Özet

Saatleri Ayarlama Enstitüsü Konusu

İronik bir roman olan Saatleri Ayarlama Enstitüsü özetle genç cumhuriyetin modernleşme yolunda yolunda ilerlerleme gayreti ve Türk toplumunun buna verdiği tepkiyi sembolik bir tarzda eleştirir.

Saatleri Ayarlama Enstitüsü Şahı Kadrosu

Hayri İrdal : Romanın ana kahramanıdır. Roman boyunca niteliksiz biri olarak gösterilmiştir. Doğu ile Batı arasında sıkışan daha çok Doğu zihniyetini temsil eden ve gereksiz biri olarak gösterilen bir karakterdir. (Bu Tanpınar’ın siyasi ideolojisinin bir yansımasıdır.)

Halit Ayarcı : Hayri İrdal’ı etkisi altında tutan, her hareketini yönlendiren kişidir.

Pakize : Hayri İrdal’ın ikinci evliliğini yaptığı karısıdır. Hayri İrdal’ı Halit Ayarcı ile aldatır.

Saatleri Ayarlama Enstitüsü Özet

Hayri İrdal; dindar, rind bir saatçinin yanına çocukken çırak olarak yerleşir. Onun fikirlerinden ve hayata bakış açısından oldukça etkilenen Hayri İrdal, onu örnek alarak yaşamını düzenlemeye başlar.

Osmanlının karışık dönemlerinin yaşandığı, sürekli savaşların olduğu bir dönemde nihayet 1. Dünya Savaşı çıkar ve Hayri İrdal da askere alınır. Savaştan döndükten sonra ise evlenir. Bir süre sonra karısı ölen Hayri İrdal, Pakize adındaki başka bir kadınla ikinci kez evlilik yapar.

Hayri İrdal, ustasının yolundan gittiği için rind bir kişiliğe bürünür. İspiritizmacılar kulübüne üye olur. (ispiritizma ruhla ilgilenen bir alandır. Metafizik konular ele alınır.) Ruh kavramı ve zaman kavramı gibi soyut konulara aşırı ilgi duyan Hayri İrdal, bundan dolayı saatlere de oldukça meraklıdır.

Bir süre sonra Hayri İrdal, kendisi gibi saatlere tutkun olan Halit Ayarcı ile tanışır. Ortak yönlerinden dolayı kısa sürede ona karşı büyük bir hayranlık duymaya başlar. Halit Ayarcı ne söylerse Hayri İrdal inanmaya başlar. Bir gün Halit Ayarcı, Hayri İrdal’a “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” kurmayı teklif eder ve birlikte bu enstitüyü kurarlar.

Hayri İrdal, bu enstitüde artık çok mutludur. Kısa süre sonra herkes tarafından tanınır hale gelir. Namı ülke sınırlarını dahi aşmıştır. Bu kadar tanınan biri olmasını sağladığı için Halit Ayarcı’ya karşı adeta teslim olmuş, her bakımdan ona güvenmiştir. Öyle ki Halit Ayarcı, istediği zaman, istediği gibi evine girip çıkmaya başlar.

Kısa süre sonra Hayri İrdal’ın evine rahatça girip çıkan Halit Ayarcı, Hayri’nin eşi Pakize ile ilişki yaşamaya başlar. Hayri ise Halit’ten hiçbir şekilde şüphe duymaz. Halit ile Pakize’nin bu ilişkilerinden bir kız çocukları olur. Hayri kendisinden olduğunu düşündüğü bu çocuğa “Halide” adını koyar. Çünkü çocuğu yakın arkadaşı Halit’e benzetmektedir. Bunu da söylemekten geri durmaz ve çocuk Halit’e benzediği için övünçle her yerde anlatır.

Tüm saflığı ile yaşadığı olayları sorgulamadan inanan Hayri, bir müddet sonra Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün kapatılma tehlikesi yaşamasıyla birlikte az da olsa bazı şeyleri sorgulamaya başlar. Halit’e olan inancı yavaş yavaş sarsılmaya başlamıştır.

Romanın sonunda Halit bir kazada ölür. Hayri’de gerçekleri görür.


Ahmet Hamdi Tanpınar’ın bu eserinde saatlerden yola çıkması onun zaman kavramıyla ilgili takıntısından gelir. Tanpınar, birçok eserinde zaman kavramına ait unsurlara yer vermiştir. Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur romanında çok uzun cümleler kurmuştur. Adeta bir cümleyi bitirip de sonuna nokta koymayı istemez. Çünkü zaman kavramına inanmaz ve nokta koymak cümlenin bittiğini yani zamanı ifade eder.

Onun Ne İçindeyim Zamanın Ne de Büsbütün Dışında” şiiri , Bursa’da Zaman” şiiri ve Bir Adın Kalmalı Geriye” şiirindeki;

ve ben seni sevdiğim zaman
bu şehre yağmurlar yağdı
yani ben seni sevdiğim zaman
ayrılık kurşun kadar ağır
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
yine de bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye

kavramları ile bu görüşü dizelerde kendine yer bulur.

Yorum Bırakın

Exit mobile version