Menü
içinde

OKUMAK AMA NASIL OKUMAK ?

” De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu!” Doğrusu ancak akıl iz‘an sahipleri bunu anlar. Zümer Suresi -9

Okumak Ama Nasıl ?

Okumak nedir ? Sorusuna daha önce “Okumak” adlı yazımızda değinmiştik.  Bu yazımızda da okumak ama nasıl okumak ? sorusuna cevap arayacağız.

Bilenlerden olabilmek için de araştırmak okumak, okuduğunu doğru olarak anlamak gerekir.
Ben bununla ilgili bir şey yaşamıştım. Henüz daha orta okul birinci sınıftayım bulduğum bir dergiden bir yazarı okuyorum; yazar diyorki “ Bu Ülkenin Kurtuluşu Sosyalizimdedir” bunu okuyan ben madem bu ülkenin kurtuluşu Sosyalizimdedir o halde ben sosyalist olmalıyım diye karar alıyor, bir müddet sosyalist olmaya çalışıyorum. Daha sonra İslamı ve İslami eserleri okuyunca ikilemde kalıyorum İslam mı? Sosyalizim mi? Hangisi doğru ? Araştırırken Sosyalizim saçmalığını görüyorum ama o zaman ilk okuduğum vatandaş neden ülkenin kurtuşu sosyalizimdedir diyordu ki? Dönüp bunu diyen o yazarı yeniden okuma gereği duydum ve tekrar okudum. Meğer adam tam tersini “ Bazı aptallar ülkenin kurtuluşunun sosyalizim de olduğunu sanıyorlar” diyormuş ama ben okuduğumun tam tersini anlamışım. Daha orta bir seviyesinde ki bu ilk okumalarımda bu yanlışımı fark ettim.

Bir Kıssa

Lokman Hekim’e soruyorlar:
“-Edebi kimden öğrendin?”
Lokman Hekim de diyorki:
“-Edepsizlerden öğrendim. Şöyle ki, onlar insanların hoşuna gitmeyecek bir şey yaptıklarında ben onlar gibi yapmamaya çalıştım.”

Lokman Hekim örneği gibi bende bu hatamdan ders alarak bu yanlışı birdaha yapmamaya ahdüceht ettim kendime.

Ben bu hatayı çocukken yapmıştım ama daha sonraları koca koca insanların bu hatayı hergün yaptıklarını gördüm. Bu yüzden sadece okumak değil okuduğunu doğru olarak anlamak gerek doğru olarak anlamak da yetmez kaarinin birde okuduğunu içselleştirmesi gerekir bu nedenle diyebiliriz ki “Hiç okuyanlarla okumayanlar bir olur mu ?”

Toplumda Eğitim Sorunu

Eğer bu toplumun özellikle okumuş cahilleri, diplomalı kişiler doğru dürüst okumuş olsalar, okumuş cahillerden olmasalardı! Toplumumuz ilmi, kültürel,bilimsel ve ahlaki olarak çok çok ileri seviyelerde olmaz mıydı? Maalesef “okumuş cahiller” deyişi boşuna söylenmiş bir laf değil.

Gerçekten okuyan bir toplum olmadan, düşünen ve akıl edinen bireyler olmadan toplumsal olarak da bireysel olarak da bir yerlere gelebilmemiz mümkün değil.

Geçmiş yıllarda şahit olduğum basit bir anımı yeri gelmişken anlatayım.
Bir toplulukta oturuyoruz İlk okul mezunu, birazcık hariçten kitap okumuş, halktan birisi bir şeyler anlatıyor bunu dinleyen profesör de o konuşmayı olanca bir ilgiyle dinliyor ve o kişininde en az kendi gibi bir fikre sahip olduğunu sanarak “Hocam sizinle hiç karşılaşmadık siz hangi fakültedesiniz” diye sorabiliyor. Burada konuşanı küçümsediğim sanılmasın dinleyen profesör arkadaşın konudan uzak oluşuna hayret etmiştim.

Maalesef müstesnaları tenzih ederim ama üniversite mezunlarımız okumaktan çok uzaklar.

Türkiye’nin meşhur kimya, matematik profesörü Oktay Sinanoğlu hatıralarında diyor ki ” birgün Hacı Bayram camii civarındaki kitapçıları gezerken “kimya i saadet” diye bir kitapla karşılaştım ilgimi çekti ( O.Sinanoğlu kimya hocası olduğu için kimya kısmını görünce ilgisini çekiyor ) aldım bir de baktım ki bizim atalarımız ( bilim adamımız ulusalcı bir vatandaşımız olduğundan burada da ulusalcılığını gösteriyor ) asırlar önce o kadar ileri gitmişlerki insanın kimyasıyla ilgili kitaplar yazmışlar” diyor. Haksız değil tabi ama ” İmam Gazali hazretlerinin Kimya-i Saadet” kitabı sıradan herkesin ezbere bildiği bir kitap ama profesör olmuş, Nobel ödüllerine aday gösterilen bir O.Sinanoğlu’nun “Kimya-i Saadet” kitabını ilk kez görüşü ve hayretle karşılamasını ben hayretle karşılamıştım. Ama yinede O.Sinanoğlu’nu da bu konudan tenzih ediyorum çünkü adam yurtdışında okumuş orada profesör olmuş bununla birlikte görür görmez de alarak okumuş. Ama bizim söz konusu ettiğimiz zaten bu okuyanlar değil.

Okuyanlarımız o kadar az ki bu yüzden de maalesef ne ilim adamı ne de bilim adamı ( burada tekrar O.Sinanoğlu gibi daha onlarcasını tenzih ederek) yetişmiyor.

Burada yine bir olayı zikredeyim. Üniversiteli bir yaşlıca gence dedim ki. Bak üniversite okuyorsun yarın mühendis diploması alacaksın belki mühendislik konusunu tam öğrenebilirsin ama branşının dışında da oku ki genel kültür sahibi olasın dediğimde adam bana ” ben üniversite diplomamı aldığım zaman zaten otomatikman kültürlenmiş olacağım” demez mi ! Herhalde kast ettiği “insanlar bu adam üniversite mezunu dolayısıyla kültürlü biri sanacaklar”düşücesi idi. Ama gerçekte onun bir odun olduğunu vatana millete bir hayrının olmayacağını kimse bilemeyecek! İnsanlar da bunlara işini ve kendini emanet edecek belki öğretmense çocuğunu emanet edecek.

Yorum Bırakın

Exit mobile version