Menü
içinde ,

Nabizade Nazım – Hayatı ve Edebi Kişiliği

Nabizade Nazım Hayatı

Asıl adı Ahmet olan sanatçı İstanbul – Nişantaşı’nda dünyaya gelmiştir. Annesini hiç tanımayan sanatçının babası da O küçük yaştayken vefat eder. Bu nedenle üvey anne ve dadıların elinde büyür.

Nabizade Nazım’ın hayatıyla ilgili en önemli bilgileri yine kendi kaleminden öğreniriz. Yadigarlarım adlı eserinde hayatıyla ilgili birçok bilgi veren sanatçı bu eserinde babasının kendisiyle pek ilgilenmediğini bu nedenle birkaç defa evden kaçıp Kulekapısı’nda oturan dadısının yanına sığındığını, kimi zaman sokaklarda yattığını kimi zamansa kahvehane köşelerinde kaldığını belirtir. Annesinin eksikliğini fazlasıyla hisseden sanatçının çocukluk yılları zorluklarla geçmiştir.

Beşiktaş Askeri Rüştiyesinde okuyan Nabizade Nazım, buradan Mühendishane- i Berri İdadisi’ne geçti. 1884 yılında Topçu mülâzım-ı sânîsi olarak girdiği erkan ı harbiyye sınıfından 1887’de yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu.

1891 yılında Ayşe Naciye Hanım ile evlenen Nabizade Nazım, aynı yıl kemik veremine yakalanmış ve 1893 yılında 30 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Nabizade Nazım Edebi Kişiliği

Edebiyat’la henüz çocuk yaşlarındayken ilgilenmeye başlayan Nabizade Nazım,  ilk yazısını 17 yaşında iken Mühendishâne Mektebi Şâkirdânından A. Nâzım imzasıyla Vakit gazetesinde yayımlamıştır. Bundan bir sene sonra ise manzum piyes olan Hoşnişin yahut Cihanda Safa Bu mu ? adlı eseri kaleme almıştır.

Tanzimat 2. dönem sanatçılarından olan Nabizade Nazım, birçok gazetede yazılar kaleme almış adını daha çok dönemin en ünlü gazetelerinden olan Ahmet Mithat Efendi tarafından çıkarılan Tercüman – ı Hakikat gazetesindeki yazılarıyla duyurdu.

İlk şiirlerinden dönemin tartışmalarıyla meşhur ismi Muallim Naci‘nin etkisiyle yazmıştır. Ancak Naci’nin eski edebiyata yönelik şiirlerini değil, Batılı tarzdaki şiirlerini örnek alarak eserler vermiştir.

Nabizade Nazım’a asıl şöhreti getiren şey ise ilk köy romanı olarak da kabul edilen ancak daha çok uzun hikaye özelliği gösteren Karabibik ve ilk psikolojik roman denemesi olan Zehra olmuştur.

Recaizade Mahmut Ekrem‘in etkisiyle realizm akımını benimseyen sanatçı Karabibik romanının önsözünde “Hakîkiyyûn mesleğinde yazılmış roman mütalaa etmemiş iseniz işte size bir tane ben takdim edeyim” diyerek “E. Zola, A. Daudet gibi realistlerin, yani hakîkiyyûnun romanları hep fuhşiyat ile mâlîdir zannında bulunanlar Karabibik’i okudukları zaman zanlarını tashih edeceklerdir sanırım” sözleriyle realizmi benimsediğini ve bu gayede romanlar yazacağını dile getirmiştir.

Nabizade Nazım, Zehra adlı romanında gözleme sık yermiştir. Gözlem ise Natüralizm akımının en önemli özelliklerinden biridir. Realizmin devamı niteliğinde bir akım olan Natüralizm, dünya edebiyatında en önemli temsilcisi Emile Zola olmuştur. Nabizade hem kendi ifadesinde Emile Zola’yı takip ettiğini dile getirmesi hem de Emile Zola’nın natüralizmin en önemli ismi olması ve Zehra romanında gözleme çok yer vermesi onu edebiyatımızdaki ilk Natüralistlerden biri yapar.

Eserleri

Şiir : Hâtıra-i Şebâb, Heves Ettim, Mini Mini yâhud Yine Heves Ettim,

Hikayeleri : Yâdigârlarım, Zavallı Kız, Bir Hâtıra, Karabibik, Sevda, Hâlâ Güzel, Hasba, Seyyie-i Tesâmüh

Roman : Zehra,

Diğer Eserleri : Hanım Kızlar (1304), Katre (büyük çapta fennî bir ansiklopedi teşebbüsünün örnek formasıdır, 1306, Mehmed Rüşdü ile birlikte), Mesâil-i Riyâziyye (1307), Muhtasar Yeni Kimya (1307), Yeni Kimya (Grimo’dan tercüme, 1307), Mini Mini Mektepli (1308), Esâtîr (1309), Aynalar (1309). Zehra ile (haz. M. Nihat Özön, İstanbul 1952; haz. Aziz Behiç Serengil, Ankara 1961) Hikâyeler (haz. Aziz Behiç Serengil, Ankara 1961; haz. İsmail Güleç, İstanbul 1994) yeni harflerle de yayımlanmıştır.

kaynak

Yorum Bırakın

Exit mobile version