Menü
içinde

MAKSİM GORKİ

Maksim Gorki Kimdir ?

Rus yazar. Asıl adı Aleksey Maksimoviç Peşkov. ( 1868 – 1936 ) Yaşamı zorluklarla ve sıkıntılarla geçtiği için Rusçada “acı” anlamına gelen Gorki takma adını almıştır.

Maksim Gorki’yi anlamak için onun içinde yaşadığı dönemin sosyal ve siyasal yapısını anlamak gerekir. Tabi ki bu sadece onu anlamak için değil tarihte yer edinmiş, topluma mâl olmuş tüm kişilikler için geçerlidir.

Henüz sekiz yaşında iken hayata atılmak zorunda kalan Maksim Gorki, Çarlık rejiminin insan onurunu ayaklar altına alan tutumuna bizzat şahit olmuş , patron işçi ilişkisini küçük yaşta iliklerine kadar hissederek adeta hem patronlara hem de bu patronlara çanak tutan Çarlık rejimine kin besleyerek fikirlerini olgunlaştırmıştır.

Bir gemide işçi olarak çalışırken ilk kez kitapla tanışan Gorki, okumaya karşı derin bir aşk, denilecek kadar derinden bağlanmış ve daha önceki fikirlerini okudukları ile sentezleyerek yakın zamanda Lenin liderliğinde gerçekleşecek olan devrimin fikir babalarından biri olma yolunda büyük adımlar atmıştır. Özellikle Gorki , Ana romanında bu fikirlerini açıkça meydana dökmüştür.

Rus devriminden ( Ekim 1917 ) 15 sene önce Maksim Gorki, Ana romanını yazarak kalemin ne kadar büyük bir silah olduğu bir kez daha göstermiştir. Nasıl ki Montesquieu , Voltaire J. J. Rousseau kalemleri ile Fransız ihtilali‘nin ateşleyicisi oldular ise Gorki de Rus devriminin ilk ateşleyicisi olmuş ve Ana romanında adeta 15 yıl sonra gerçekleşecek olan devrimi kaleme almıştır.

Gorki’nin Ana romanını yazmasına sebep olan düşünceler ise gemi işçiliği yaptığı dönemde oluşmuştur ki roman kahramanı da zaten tersanede çalışan bir işçidir. Onun Lenin’le tanışması ise tamamen harekete geçmesine neden olur. İlk olarak Amerika’da yayınlanan roman kısa bir sürede tüm dünyada yankı uyandırır ve iki yıl gibi bir sürede Osmanlıda da baskısı yapılır.

Tüm bu çalışmalar sonucunda Ekim 1917’de Rus devrimi gerçekleşmiş ve Çarlık Rusya yıkılarak Sosyalist Rusya ( S.S.C.B ) kurulmuştur.

1936’da ölen Maksim Gorki’nin ölümü şüpheli olarak kalmıştır. Ancak tabutunu bizzat Sovyet liderler omuzlamıştır.

19. yy’da Çarlık Rusya ve Osmanlı ile Olan Kader Birliği 

Maksim Gorki 19. yy Çarlık Rusyasında yaşamıştır. Bu yüzyıl Rusya tarihinin en zor yüzyıllarından biridir. Aynı Osmanlı devletinde olduğu gibi ! Kaderin bir cilvesi midir bilinmez …

Osmanlı ile Çarlık Rusya . İki ezeli düşman , iki ezeli rakip. Tarih sahnesine neredeyse aynı dönemde çıkan, aynı yüzyıllarda dünyanın en büyük iki gücü olan ve aynı sonu yaşayan iki büyük çınar.

Osmanlı ile Çarlık Rusya o kadar benzer bir kader yaşamıştır ki 19. yy Osmanlı devletinde nasıl Jöntürk adı verilen topluluk saltanatı ve sultanı devirmek istediyse  aynı yüzyılda jöntürk benzeri bir yapı Çarlık Rusya’nın başındaki Çar‘ı ve çarlık saltanatını devirmek istemiştir. Dolayısıyla bizde Namık Kemal ne ise Çarlık Rusya’da Maksim Gorki O’dur !

Toplum için sanat anlayışı adı altında padişahı devirebilmek için roman, hikaye, tiyatro ve gazete gibi türleri etkin bir şekilde kullanan Jöntürkler , Fransızların gerçekleştirdiği ihtilalin bir benzerini hayal ederek yaşamış Gorki‘nin Ana romanını neredeyse dünya ile eş zamanlı bir şekilde Türkçeye çevirerek istifade etmeye çalışmışlardır.

Kaderin yine bir cilvesi ise şudur ki Osmanlı’yı Rus Çarı I. Nikolay tarafından İngiliz Kral’a söylenen meşhur söz : Kollarımız arasında hasta , ağır hasta bir adam bulunmakta !..1853-S.Petersburg olarak nitelendiren Çarlık Rusya, O hasta adamdan beş yıl önce tarih sahnesinden çekilmiş ezeli düşmanı ise 1922’de aynı sonu yaşamıştır.

Yorum Bırakın

Exit mobile version