içinde

İSYAN-İHANET-EMANET : YEMEN

Adı söylendiğinde hemen herkeste bir hüzün oluşturan yer. Eğitimlisinden sıradan bir vatandaşa kadar hakkında hiçbir şey bilmeyen bir kişinin dahi bu ismi duyunca bir acı hissettiği yer.

İsyanın hiç bitmediği ihanetlerin olduğu ama ona rağmen milletimizce emanet olarak görülen yer : Yemen !

İlk kez 16. yy’da Osmanlı topraklarına katılan Yemen’in en önemli özelliği katıldığı yüzyıldan itibaren hep Osmanlıya karşı isyan etmesi olmuştu. Özellikle Zeydi şeyhler kendilerine bağlı olan insanların sık sık Osmanlıya karşı isyan etmesini teşvik etmiştir. Osmanlı ise büyük bir sabırla her isyanı bastırmış ve Yemen halkına müslüman olmaları sebebiyle hep hoşgörüyle yaklaşmıştı.

Yemen halkının bulduğu her fırsatta Osmanlıya karşı isyan etmesine rağmen bölgede özellikle 1912 sonrası başlayan İngiliz faaliyetlerine karşı Osmanlı zor durumda olmasına rağmen -Balkan Savaşları- yardım etmeye çalışmış, onların İngilizlere yem olmamaları için elinden geleni yapmıştır.

Son olarak I. Dünya Savaşı’nın çıkmasıyla birlikte Yemen’deki emelleri bitmeyen İngilizler bölgeyi işgal edebilmek için her türlü askeri tedbirlerini alırken adeta son nefesini vermek üzere olan Osmanlı devleti ve Türk milleti Yemen’i yine kaderine terk etmemiş binlerce km’lik uzaklığa rağmen aç susuz bir şekilde Yemen’i müdafaa için yollara düşmüş, geride kalanlar savaşa giden evlatları için Yemen türküleri söyleyip ağıtlar yakmıştır. Ancak çok yazıktır ki İngiliz misyonerler çok daha önceden zaten isyana meyilli olan Yemenlileri kandırmış Osmanlı askerleri Yemen’i müdafaa için gittiklerinde asıl darbeyi kendilerini arkadan vuran Yemenlilerden yemiştir. Böylece Yemen bir daha katılmamak üzere Türk toprağı olmaktan çıkmıştır. 

Bugün ne geldiğimizde ise İran ve Suudi Arabistan arasındaki siyasi çekişmelerin bir kurbanı haline gelen Yemen’de iç çatışmalar çıkmış, açlık ve sefalet halkı perişan hale getirmiştir. 

Dip Not: Bugün yani 07-12-2018 cuma günü Diyanet İşleri Başkanlığı camilerde yaptırdığı hutbede Yemen’deki bu duruma da yer vermiş ve oradaki yardıma muhtaç insanlar için para toplanması talebinde bulunmuştur. Cami çıkışında yüklü bir miktar paranın toplandığını görünce milletimizin ne kadar aziz bir millet olduğunu bir kez daha tecrübe ettim. Kendisine sayısız kere isyan eden bir topluluğa her defasında kucak açan bu millet, son nefesini verirken bile oralara yardım götürmekle kalmamış ; ayrılışının üzerinden yüz yıldan fazla bir zaman dilimi geçmesine rağmen emanet olarak gördüğü bu insanlara hala yardım edebilme güzelliğini gösterebilmiştir. İnşallah yapılan yardımlar Osmanlıdan ayrıldığından beri gün yüzü görmeyen  Yemen halkının yarasına merhem olur.

Bildiri

Ne düşünüyorsun?

Bir yanıt yazın

TANZİMAT DÖNEMİ ROMANINDA BABA

TEBLİĞ VE DAVET