Bitişi Olmayan Şiir – Rasim Özdenören
Tak tak ayak seslerini aç köpeklerin işittiği bir yer vardır. Orası aynı zamanda
yıldızların kaydığı yerdir de…
Buzul çağından kalma virüslerle sanal
virüslerin oynaştığı düzlemi biliyorsunuz.
Köpük kabuklarının
Ay parçasına dönüşmüş iç denizlerin
İç denizlerde yitmiş olan yıldızların en
mahrem yerindeki kara parçalarının
Yağmur homurtularının
Ve homurtulu yağmurun
Buluştuğu bir yer vardır…
Sevgililerin ruhu orada
Kızgın tavada kaynayan yağın içine damlatılmış toplu iğne başı büyüklüğündeki bir asit kabarcığıdır: ortalığı velveleye verir sıçrayışları coşku dolu bir cümbüştür yağ kabarcıkları
birbirine çarpıp hırçınlaşarak gazaba gelip
kudurarak buluşur.
Sokak içleri mutlaka yağmurludur.
Ve mutlaka o kasabadan bir tren geçer.
Tren istasyonu
Kasabanın tam da orta yerindedir.
İtiraf edilmemiş aşka musap aşıkın trenden ineceği istasyon tam da bu kasabadadır. Ve
sevgilinin evi istasyon civarındadır.
Filmin başladığı ve koptuğu yer…
Serseri aşık oralarda dolaşır.
Başından aşağıya yağmursuları boşalır.
Trençkotunun kirden kapkara yağ bağlamış dikiş yerleri yağmur suyuyla kabarmış yağmur suyunun incecik selleri aşığın boynundan aşağıya incecik derecikler halinde
kayıp durmaktadır…
Sevgilinin evinin yakınındadır ya, bu her şeye bedeldir. Bütün bir ömür boyu o evin karşısındaki küçücük parkta, o parkın kanepesinde, bu yağmur üstüne kovayla boşalırken beklemeyi göze alabilir.
Orada ıslanarak, kahrolarak, mahvolarak şiirler terennüm etmek, söylenmemiş ne kadar şiir varsa hepsini bir anda, iç içe söylemek,
söylediğini baştan sona bir kez daha tekrarlamak ve bütün tekrarları parçalayıp atmak
Parçalanmış şiir kağıtlarını uçsuz bucaksız denizlere savurup onlardan donanma yapmak
Donanmayı ağır aşklara refakatçi kılmak
Ve böyle böyle yolculuğu sürdürmek:
beklediği budur.
Çocukluğun ilk aşkı ordadır, dilek
tutulur, parmak uçları birbirine dokunur
sonra bilgiçlikler delirmiş kan kanda
topaklanan bilginin bilgisi seslenirsin imdat der gibi bir sabah vakti bilgin! bilgin!
Bilgin azizleşir muazzez aşkın toy sevgilisi olur.
Her aşk bir afet ve felaketse, her aşk bir belaysa.. aşıkı kovalar.
Aşık sevgilinin ardındaysa, bela da aşıkın ardındadır. Kovalar onu. Bitişsiz olarak, ölümsüz olarak, müebbete hükümlü olarak..