Bireyin iç dünyasını esas alan Anlayış ve Bireyin İç Dünyasını Esas Alan hikaye örnekleri
Bireyin iç dünyasını esas alan yazarlar insanı farklı bir bakıç açısıyla anlatmak, modern hayatın insan psikolojisi üzerindeki etkilerini gözler önüne serebilmek için Psikoloji, Psikanaliz gibi bilimlerden ve özellikle de S. Freud’un görüşlerinden faydalanmışlardır.
Yazarlar bireyin iç dünyasını anlamak için düş analizi ve bilinç akışı tekniklerinden yararlanmışlardır.
Bireyin iç dünyasını esas alan eserlerde insanın bunalımı, yabancılaşma, bireyin toplumla hesaplaşması, yalnızlık,sıkıntı,bilinçaltı, iç hesaplaşmalar gibi konular ele alınır.
Bireyin iç dünyasının esas alınan eserlerde ruh tahlilleri sanatsal bir yaklaşımla ortaya konulur.
Bireyin İç Dünyasını Esas Alan hikaye örnekleri
Tarık Buğra – bireyin iç dünyasını esas alan hikaye örnekleri
1- Oğlumuz
Tarık Buğra’nın içinde 13 hikaye barındıran eserin ilk hikayesidir. Aynı zamanda kitaba adını veren hikayedir. Durum hikayesi olarak kaleme alınmıştır. Bir anne ve babanın eve geç gelen çocuklarını sabaha kadar beklemeleri ve onu beklerken yaşadıkları ruhsal bunalımı ele alır. Bu nedenle bireyin iç dünyasını esas alan hikayelere örnek teşkil eder.
2- Yarın Diye Bir Şey Yoktur
Tarık Buğra’nın Oğlumuz adlı hikaye kitabından sonra çıkardığı ikinci hikaye kitabıdır. Yazarın 1952 – 1954 yılları arasında yazmış olduğu hikayelerin yer aldığı eserdir. Kitabın ilk hikayesi olan Yarın Diye bir Şey Yoktur aynı zamanda kitabın da adıdır.
Eserde gece geç saat olmasına rağmen bir türlü uykusu gelmeyen bir adamın ruh hali oldukça başarılı yansıtılır. Uyumak için çeşitli yollar deneyen, paket paket sigara içen, yatakta bir sağa bir sola dönen adamın düşünceleri verilir. Durum hikayesi tarzında olan hikayede mizahi unsurlara da yer verilerek yergi de yapılmıştır.
Ahmet Hamdi Tanpınar – bireyin iç dünyasını esas alan hikaye örnekleri
1- Abdullah Efendi’nin Rüyaları
Bireyin iç dünyasını esas alan hikayelere en güzel örneklerden biridir. 40 yaşındaki Abdullah Efendi adındaki kahramanımız yıllarca annesine bakmış ve bu nedenle hiç evlilik yapmamıştır. Hikayede Abdullah Efendi’nin bir lokantada otururken yan masada bulunan bir kadına bakarken bir anda gözlerinin dalması ve uzaklara gitmesi anlatılır. 3 yıl önce gördüğü bir rüyanın etkisinden çıkamayan Abdullah Efendi sürekli rüyasında gördüğü kişiliği ile gerçek kişiliği arasında git gel yaşamaktadır.
2- Geçmiş Zaman Elbiseleri
Bir arkadaşının daveti üzerine onun evine giden kahramanımız daha sonra sevgilisi Keti ile buluşabilmek için gecenin bir vakti evden ayrılır. Sevgilisi Keti ile olan buluşmasına yetişebilmek için acele ederken düşüp bayılır. Uyandığında ise kendini eski zaman elbiseleri giyen bir kız ve babasının yaşadığı bir evde bulur.
3- Bir Yol
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Bir Yol adlı hikayesi de bireyin iç dünyasını esas alan hikaye örneklerindendir. Aynı zamanda eserde Bergson felsefesinden etkilenen Tanpınar’ın zaman mefhumunu da görürüz. Yol mekan konumundayken yolda alınan mesafe bu zaman mefhumunu ifade eder. Hikayede adı verilmeyen kahramanımız bilinç altındaki duygularının yönlendirmesiyle yola birtakım anlamlar atfeder. Yol kahramanımız için bir değişimi ifade eder. Kahramanın şu ifadeleri bilinç altını ortaya koyması yani bireyin iç dünyasını yansıtması bakımından önem arz eder :
“İşte dedi, şu gördüğünüz küçük yol, şu iki ağaç arasında tepenin eteğine kıvrılan patika… Fevkalâde hiçbir tarafı yok değil mi? Hemen hemen her yerde bol bol rastgelebileceğimiz alelâde bir şey.. Bununla beraber, nereye gittiğini, nereden geldiğini bilmediğim, bir dönemeçte kaybolan tozlu parçasından başka hiçbir tarafını tanımadığım bu yol benim hayatımda bütün bir sergüzeşttir.”
Peyami Safa – bireyin iç dünyasını esas alan hikaye örnekleri
Edebiyatımızda bilinç altını ve ruhsal tahlilleri en iyi yapan isimlerin başında Peyami Safa gelmektedir. Peyami Safa’nın eserlerine baktığımızda aslında herbir kahramanın kendinden bir parça olduğunu görürüz. Çünkü ruh tahlillerine yer verdiği isimler aslında kendi travmalarının bir parçasıdır. Çocukluğunda geçirmiş olduğu hastalık ve bu hastalığın getirmiş olduğu ruhsal bunalım eserlerinde yer bulmuştur.
Peyami Safa edebiyatımızda birçok hikayeye yer vermesine rağmen hikayeleri pek araştırma konusu olmamıştır. Bireyin iç dünyasını esas alan tarzdaki eserleri de hikayelerinden çok romanlarında yer almaktadır. Hikayelerinde genellikle toplumu gözlemlemiştir. Ruhsal tahlillere ise romanlarında yer vermiştir.
1- Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Peyami Safa’nın kendi çocukluğunu karakterize ettiği ve geniş ruhsal tahlillere yer verdiği Dokuzuncu Hariciye Koğuşu romanında ismi belli olmayan ve çocuk yaşta hastane koridorlarında dolaşmak zorunda kalan bir çocuğun ruhsal çöküntüsü yaşadığı bir aşk hikayesi üzerinden dile getirilmiştir.
2- Matmazel Noraliya’nın Koltuğu
Peyami Safa’nın olgunluk eseri olan Matmazel Noraliya’nın Koltuğu’nda da sanatçının çocukluk yıllarında yaşadığı hastalığın etkisinden çıkamadığı görülür. Roman ruhsal tahlillerin yanı sıra madde – mana gibi mistik bir konuya da değindiği bir eseridir.
Romanda başkahraman Ferit’tir. Annesi verem olur. Kısa süre sonra Ferit’in iki ablası da annelerinden veremi kaparlar ve vefat ederler. Bu duruma daha fazla katlanamayan evin babası aileyi terk eder. Bir süre sonra küçük kardeşi de verem olur. Bu gelişmeler üzerine okuduğu tıp fakültesinden ayrılarak bir pansiyona yerleşen Ferit burada farklı ruhsal karakterlerdeki kişilerde karşılaşır. En ilginç olanı ise gaiplerden haberdar olan Zehra adındaki bir kızdır. roman bu ruhsal tahlillerle ve bireyin iç dünyasını esas alan tarzda devam eder.
3- Yalnızız
Peyami Safa’nın en olgun eseri olarak kabul edilmektedir. Yazar ruhsal tahlillere psikoloji biliminin örneklerine geniş yer vererek romanını oluşturmuştur. Önseziler, telekinezi, premonition ve polipsişizm (insanda birçok ruhun olduğuna inanma) bu örneklerin en sık kullanılanıdır. Romanda Samim ve Besim karakterlerinin mükemmele yakın derecedeki ruhsal tahlillerine yer verilir. Özellikle Samim’in ütopyası olan Simeranya ile bireyin iç dünyasını gözler önüne serer.
Mustafa Kutlu – bireyin iç dünyasını esas alan hikaye örnekleri
Son dönem Türk edebiyatının en önemli hikaye yazarlarından kabul edilen Mustafa Kutlu, hikayelerinde insanın derinliğine yönelmiş, rüya ile gerçek kavramlarını irdelemiş ve Tanpınar’ın etkisiyle zaman ve eşya mefhumuna değinmiştir.
Ortadaki Adam, Yoksulluk İçimizde, Hüzün ve Tesadüf, Beyhude Ömrüm, Mavi Kuş, Ya Tahammül Ya Sefer, Kapıları Açmak onun bu tarzdaki eserleri arasındadır.1