Menü
içinde ,

Baki Kimdir ?

Baki Kimdir ?

Baki Kimdir ? Baki Hayatı , Eserleri ve Edebi Kişiliği

Asıl adı Muhammed Abdulbaki olan sanatçı Divan edebiyatının en önemli sanatçıları arasında yer alır. Baki, şairliği ile o kadar ünlenmiştir ki yaşarken “Sultânü’ş-şuarâ” unvanını almayı başardı.

Süleymaniye Medresesi’nin alim müderrisi Kadızade Ahmet Şemseddin Efendi’nin en sevdiği talebelerden olma başarısı gösterince bu alim tarafından korundu ve himaye edildi. Böylece hem iyi bir eğitim alma şansı yakalayan Baki hem de devlet büyüklerine ulaşmak için büyük bir fırsat yakalamış oldu.

Baki Kanuni Dostluğu

Devlet büyükleri ile kurduğu dostluk sayesinde hiçbir Divan şairine nasip olmayan bir başarıyı daha yakaladı Baki. Kurmuş olduğu dostluklar neticesinde Kanuni Sultan Süleyman ile tanışma fırsatı yakaladı. Üstelik bu sadece tanışıklık boyutunda kalmadı. Kısa sürede Doğu’nun ve Batı’nın sultanı Kanuni’nin yakın arkadaşı oldu.

Kanuni ile Baki arasında başlayan bu dostluğun asıl kaynağı ise Divan şiiriydi. Çünkü Baki gibi Kanuni Sultan Süleyman’da bir Divan şairiydi ve Muhibbi mahlasıyla şiirler yazmaktaydı. Aynı tutkunun dost yaptığı bu iki isim karşılıklı şiirler yazarken Kanuni, Baki’den kendi şiirlerine nazireler yazmasını bizzat istemişti.1

Baki Kanuni Küslüğü

Baki ile Kanuni arasındaki dostluk yerini kimi zaman küslüğe de bırakmıştı. Baki’nin bazı sözlerinden rahatsız olur ve onu Bursa’ya sürgüne gönderir. Kanuni, Baki’yi sürgüne yollayan fermanında ise şu ifadelere yer verir :

Bâkî bed , Bursa’ya red , Nefy-i ebed , Azm-i bülend 

Huyu kötü olan Bâkî’yi Bursa’ya sürdüm. Orada devamlı kalsın. Yüksek kararım budur.

Bunun üzerine Baki’de Kanuni’ye şu cevabı verir :

N’ola kim nefy-i ebed azm-i bülend oldunsa ey Bâkî Bilesin ki cihân mülkü değil Süleymân’a bâkî Şahâ! Azminde isbât-ı tehevvür eyledin ammâ Buna çarh-ı felek derler, ne sen bâkî ne ben bâkî

Üzme kendini ey Bâkî! Padişahın yüksek kararı senin Âsitâne’den, Cihan hakanının yanından uzaklaştırılman yönünde olsa ne olur ki… Zira açıkca biliyorsun ki bu dünya Hazret-i Süleyman’a bile kalmadı. Ey Padişahım! Kararınızda -sıklıkla vâkî olduğu üzere- celâliniz, gazabınız pek sarih biçimde görülüyor amma! Unutmayın ki bu dünya geçicidir, bana kalmadığı gibi, size de kalmaz.

Baki’nin bu sözleri üzerine Kanuni vermiş olduğu sürgün kararını geri çekerek Baki’yi tekrar yanına alır.

Zigetvar seferi sırasında Kanuni’nin ölüm haberinin gelmesi üzerine ünlü Kanuni Mersiyesi‘ni yazdı. Kanuni’den sonra tahta çıkan II.Selim’ le bir türlü dostluk kuramadığı gibi sarayın himayesini de kaybetti. Bunun üzerine Münşeat sahibi Feridun Bey‘in vasıtasıyla Sokullu Mehmet Paşa’nın himayesine girer.

Birçok padişah gören baki Kadılık başta olmak üzere devlet kademesinde çeşitli görevlere getirilmiş; ancak her seferinde çeşitli entrikalar neticesinde azledilmiştir. En büyük hayali ise Şeyhülislam olmaktır. Birçok kez kıyısından dönmesine rağmen bu görevi almayı başaramamış ve takvim yaprakları 1600’ü gösterdiğinde vefat etmiştir.

Baki Eserleri

  • Dîvân
  • Fazâ’ilü’l-Cihad
  • Fazâil’i-Mekke
  • Hadîs-i Erbain Tercümesi
  • Kanuni Mersiyesi
Exit mobile version